HİPOTİROİDİ

TİROİD  BEZİNİN  AZ  ÇALIŞMASI(HİPOTİROİDİ):

Sıklıkla otoimmun nedenlere (otoimmun hastalık, vücudun kendi dokularından birine bilinmeyen nedenlerle yabancılaşması ve bu “yabancı” dokuyu bağışıklık sistemiyle vücuttan uzaklaştırmaya yönelik girişimler yapması neticesinde oluşan hastalıktır. Bağışıklık sistemi vücudun aslında kendine ait olan bu dokusunu tahrip ettikçe dokunun işlevleri aksamakta ve buna bağlı sorunlar ortaya çıkmaktadır) bağlı olarak ortaya çıkan bu durumda tiroid bezi tahribat görmüş olması nedeniyle işlevlerini daha az yapmaktadır. Guatr ile birlikte olması durumunda genellikle Hashimoto Tiroiditi (tiroidit, tiroid bezinin otoimmun mekanizmayla  oluşan iltihabıdır (mikrobik  bir enfeksiyon söz  konusu  değildir) adını alır.

Hipotiroidi gelişme riski her yaşta var olmasına karşın risk yaş ilerledikçe artar ve 60 yaşından sonra yüzde 2-4 oranında hipotiroidi görülür.

Sık görülmesi, kolay tanı konması, tarama yönteminin ucuz ve oldukça hassas olması ve durumun kolay tedavi edilebilir olması nedeniyle günümüzde hiçbir şikayet olmasa dahi 35 yaşından itibaren 5 yılda bir, 60 yaşından sonra iki yılda bir hassas TSH (“ultrasensitif TSH”) kan ölçümüyle tarama yapılması önerilmektedir. Yine hemen her türlü endokrinolojik bozukluk şüphesinde yapılan incelemelere TSH ölçümünün de eklenmesi sık görülen bu durumun tanısı açısından önemlidir.Üreme çağında olan kadınlarda en sık görülen belirtiler adet düzensizliği şeklindedir. Gecikmeli adet görme veya uzun süreli adet görememe direkt hipotiroidiye bağlı olabileceği gibi, hipotiroidi neticesinde artan TRH hormonunun prolaktin hormonu salgısını uyarmasıyla ortaya çıkan hiperprolaktinemi neticesinde olabilir.

HİPOTİROİDİ  BELİRTİLERİ:

Hipotiroidide hiçbir belirti görülmeyeceği gibi görülen belirti ve bulgular vücut metabolizmasının azalmasına bağlıdır ve hemen tüm organların işlevleri yavaşlamıştır. Bunun neticesinde kabızlık (bağırsak hareketlerinin yavaşlaması), soğuğa tahammülsüzlük ve vücut ısısının düşmesi (metabolizma yavaşlamasıyla ısı üretiminin azalması), zihinsel işlevlerin yavaşlaması (unutkanlık, uykuya eğilim, sakarlık, yavaş konuşma), kolay yorulma, nabzın yavaşlaması (kalbin az çalışmasına bağlı), kansızlık (kan üretiminin azalmasına bağlı), kan kolesterol seviyelerinin artması (kolesterolün az harcanmasına bağlı), su tutulumuna bağlı ödemler, su tutulumuna bağlı olarak bilek kanalından geçen sinirin sıkışmasına bağlı oluşan karpal tünel sendromu sık görülenler arasında yer alır.

Muayene bulguları arasında yukarıdakilere ek olarak kalp büyümesi, reflekslerin yavaşlaması, kas güçsüzlüğü, depresyon bulunabilir.Laboratuvar bulguları arasında yukarıdakilere ek olarak karaciğer enzimlerinde yükselme söz konusu olabilir.

HİPOTİROİDİ  TANISI:

 TSH hormon ölçümünün yüksek bulunması,  sT4 ölçümünün ve sT3  düzeylerinin   düşük bulunması tanıyı koydurur. Genellikle bu aşamada daha ileri inceleme yapmadan tedaviye başlanmakla beraber bazı durumlarda antitiroid antikorları (anti TPO ve  antiTiroglobulin)  ölçümü yapılarak olayın otoimmun olup olmadığı belirlenir.

GİZLİ  HİPOTİROİDİ:

Hipotiroidi henüz tam gelişmeden önce tanı konabilir. Bu amaçla TSH tarama testi yüksek bulunduğunda kan sT4 seviyesi normal sınırlar içerisinde bulunur. Hipofiz bezi TSH salgısını artırarak tiroid bezini daha çok çalışmaya zorlamakta ve bu nedenle sT4 henüz normal sınırlar içerisinde bulunmaktadır. Belli bir süre sonunda tiroid bezi daha fazla çalışamayacak ve TSH hormonu tiroid bezini ne kadar zorlarsa zorlasın kan seviyelerini normal sınırlar içerisinde tutacak üretimi yapamayacak ve sT4 seviyesi düşük bulunacaktır.

HİPOTİROİDİ  TEDAVİSİ:

Günümüzde tiroid hormonu eksikliğinin tedavisinde T4 hormonunun sentetik olarak üretilmiş ve tablet haline getirilmiş şekli kullanılmaktadır. Tedavi hormon seviyesinin düşüklüğüne göre belirlenir ve tedavi etkinliği belirli aralıklarla genellikle kan TSH ölçümüyle izlenir.

 

Mesajlar (0)

500 karakter yazabilirsiniz

Cancel or